GEDİKMEDİA
 
  Helal Kazancın Hikayesi
  Başını Vermeyen Şehid;Seyyid Bilâl Hazretleri
  HZ. Hüseyin'in Türk Milletine Duası
  Mimar Sinan'dan 400 Sene Sonrasına Mektup
  İstanbulun Fethini 50 Gün Gecikren Veli ;Vedud Sultan
  ''DANİEL DEFOE BİR OSMANLI CASUSUYDU''
  Kanuni'nin Mezarına Koydurduğu Küçük Sanduka Neydi?
  Stalin'in vazgeçemediği telepatı Messing
  Osmanlı Devleti'ni Bir Velinin Bedduası mı Yıktı?
  Osmanlı subayının elle çizdiği para
  Padişah Ağlatan Evliya Karabaş Velî Hazretleri
  Sin şın'a girince Muhiddinin Kabri Bulunur
  ALİ USTA'NIN HATIRALARINDA ŞEYH ŞERAFEDDİN DAĞISTANÎ (K.S.)
  MÜŞTAK BABA VE ANKARA’NIN BAŞKENT OLACAĞI MÜJDESİ
  Piri Reis’in kayıp Hazinesi
  Piri Reis Haritasının Sırrı
  Washington Konya Arası 5 Dakika
  Münir DERMAN ks
  Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferini Hiç Böyle Okudunuz mu?
  Cifir İlmi ve Bediüzzaman
  Gönenli Mehmet Efendi ve Bediüzzaman
  Oktan Keleş ve Metafizik İstihbarat
  İLM-İ LEDÜN SIRLARINDAN
  Müthiş Buluş Mutlaka Okuyunuz
  Atlantis ve Mu Bilmediğimiz Bir Teknolojiye mi Sahipti?
  ALLAH DOSTU Münir DERMAN (ks) DEMİŞDİ Kİ… SOHBET MD-70
  Dünyada Medeniyetin Kaynağı Türkler mi?
  Müftü El-Hüseyni-Adolf Hitler
  Oktan Keleş cevaplıyor
  Yunus'u Hiç Böyle Okudunuz mu?
  Hz.Mevlana 8 asır önce atom bombasını haber vermişti!
  Şeyh Şerafettin Dağıstani
  5000 Yıl Önce Çizilen Uçak,Helikopter,Denizaltı,Uçan Araba Figürleri,
  Küçük Hüseyin Ankaravi ks
  Bu dut,dut verdikçe anadolu Türk'lerindir
  Antik Çağda Bilgisayar Kullanıldı mı? ; Antikythera mekanizması
  Osmanlı Sultanları’nın Tılsımlı Gömlekleri
  Yuşa Peygamberin Kabrini Bulan Veli;Yahya Efendi
  Türk buluşu Ankaferd,Kanamayı durduran dahiyane çözüm
  TÜRK TARİHİNE AİT YENİ SIRLAR
  Ayasofya'nın sırrı harcında saklı
  Tapınakçı Lawrence
  Kumran yazıları,çobanın bulduğu tarih,,
  Münir Derman ks. vaaz notları
  Adnan Menderes'in saatindeki entrika
  MENAKIBI ŞEYH ŞERAFETTİN DAĞISTANİ
  P3 HERMES’TEN HZ. İDRİS’E İŞARETLER!
  HZ. YUŞA TEPESİNİN SIRRI METAFİZİK İSTİHBARAT (1)
  Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferini Bir de Böyle Okuyun
  Hristiyanlığın Binlerce Yıldır Gizlenmiş Gerçeği ;Barnabas İncili
  Davud as'mın Kılıcındaki Gizem
  Türk'ün Manevi Sırrı Münir Derman ks Vaaz 1
  BU YAZIYI LÜTFEN 30 KERE OKUYUNUZ......
  Yara Tedavisinde Bal
  Admine soru,görüş ve önerilerinizi bildirebilirsiniz.
  Site sayacı
  Ziyaretçi defteri
Piri Reis’in kayıp Hazinesi
 
    

            Piri  Reis'in çizdiği haritanın 500 yıllık sırrını bir araştırmacı ile bir hattat çözdü. Haritanın çizildiği Kilitbahir Kalesi'nde hazine avı        iddiaları var.              ‘Osmanlı                                İmparatorluğu'nun yıkılışının ardından genç Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm       kurumları yenilenmekte, her yer didik didik edilmektedir. Cumhuriyetin      ilânının    üstünden sadece altı yıl geçmiştir. İstanbul'un Sarayburnu denilen      en güzel yerinde kurulan Osmanlı Padişahları'na ait Topkapı Sarayı binaları      da düzenlenmektedir. Milli Müzeler Müdürü Halil Ethem Eldem, Topkapı      Sarayı'nda (Harem Dairesi'nde, bir rivayete göre de depolarda) coğrafya      ilminin o zamana kadar tanımadığı bir harita bulur. Bulunan harita yüzyıllar      önce çizilen bir dünya haritasıdır (1929)...’ Atatürk'ün manevi kızı Afet      İnan, Piri Reis'in görenleri şaşırtan, çok hassas çizimlerinin yer aldığı      dünya haritasının asırlar sonra gün yüzüne çıkışını bu sözlerle anlatır.
     
     Amerika'yı gösteren en eski haritanın bulunduğu haberini alan Mustafa Kemal      Atatürk, onu Ankara'ya getirterek bizzat kendisi inceler. Sonra haritanın      çoğaltılarak üzerinde ilmî incelemeler yapılmasını emreder. Topkapı      Sarayı'ndan çıkan bu harita daha sonra Afet İnan'ın da kurucuları arasında      yer alacağı Türk Tarih Kurumu bilim heyetlerince tetkik edilir. İnan,      Cenevre Üniversitesi'nde okurken haritayı ilk kez Batılı bilim adamlarının      dikkatini çekecek şekilde tartışmaya açar.
     
     Haritanın bir kopyası 1953'te incelenmek üzere ABD'ye gönderilir. Antik      haritalar uzmanı M.I Walter ile Arlington H. Mallery'nin incelemelerinde      sonuç şaşırtıcıdır. Asırlar önce ceylan derisine çizilmiş haritada 'izdüşüm      yöntemi' kullanılmıştır. Bir küre üzerine konulduğunda haritanın      günümüzdekilerle birebir aynı olduğu tespit edilir. Mallery'e göre çizim      için havadan ölçüm yapılması gerekmektedir. Peki, 500 yıl önce kim yeryüzünü      haritalamak için bir uçak kullanmış olabilir ki?
     
     Sorunun cevabı Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye'sinde saklıdır: "Çünki bildün      pusulanun halini/ Dinle hartının (harita) dahi ahvalini/ Hartıyı hem      pusulayı bil sahih/ Ta Süleymanu'n-nebi itdi tashih..." Piri Reis, Der      Beyan-ı Hartı başlığıyla eserinin birinci cildindeki yazılarında haritanın      çizilişini anlatmaktadır. Pusuladan, Hz. Süleyman'ın haritayı düzeltip      doğruladığından, hayvanların ilmiyle tasdik ettiğinden ve deniz ilminin onun      emrinde olduğundan bahseder. Harita 500 yıl öncesinin bilim ve teknoloji      imkânlarına sığmayacak kadar hatasızdır. Üstelik Piri Reis Amerika kıtasını      görmeden çizmiş, bitki ve hayvan figürleri, rüzgâr yönlerini de içine alan      detayları aktarmıştır.
     
            Orijinal baskılı Kitab-ı Bahriye'yi yedi yıl önce İstanbul Sahaflar      Çarşısı'ndan temin eden araştırmacı-yazar Metin Soylu, Piri Reis'in harita      ve kitabının sırlarını hâlâ koruduğuna inanıyor. Soylu'ya göre Gelibolu'da      dünyaya gelen ve ömrünü 14 yaşından itibaren denizcilik yaparak geçiren      Kaptan-ı Derya, sırlarının büyük çoğunu yine bu yarımadada bıraktı. Hatta      Akdeniz ve Hint Denizi seferlerinden sonra elde ettiği kalyonlara sığmayacak      hazineleri de şimdi bulunmayı bekliyor. Üstelik bunların farkında olanlar,      Piri Reis'in ayak izlerinin kaldığı kalelerde cirit atıyor.
     
     HAZİNE VE HARİTALAR KALE MAHZENLERİNDE Mİ?
     
              Dünyanın en kıymetli altın yüküne sahip tarihî Truva hazineleri 1873'te      Çanakkale'den Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından kaçırılmıştı.      Maddî değeri milyar dolarla ifade edilen hazine, savaş borcu olarak İkinci      Dünya Savaşı'ndan sonra Rusya'ya verildi. Hazine bir daha geri dönmedi,      diplomatik talepler hep geri çevrildi. Şimdi onlar Moskova'daki bir müzede      sergileniyor.
     
     Metin Soylu aynı beldede bir başka hazine savaşının yaşandığına dikkat      çekiyor. Ona göre, Çanakkale, Kaptan-ı Derya'nın hazinesini de sakladığı      yer. Kitab-ı Bahriye'sini yonca yaprağı şeklindeki Kilitbahir Kalesi'nde      yazan Piri Reis, elde ettiği ganimetleri bu kalenin altına ya da      mahzenlerine sakladı. Aynı mahzenler sadece bir parçası bulunan Piri Reis      haritasının diğer parçalarını ya da müsveddelerini de barındırıyor.
     
               Temmuz 2005'te Piri Reis Haritası'nın Şifresi adlı kitabı yayımlanan      Soylu'nun hazine iddialarının arkasında ilginç bir hikâye var. Kitabı      basıldıktan sonra yapımcı bir firmayla anlaşan genç yazar, soluğu      Çanakkale'de alır. Niyeti Piri Reis'in haritayı çizdiği, kitabını yazdığı      Kilitbahir ve Sultanbahir (Çimenli) kalelerini görüntülemek, belgesel      nitelikli incelemeler yapmaktır. Bir tesadüf eseri eski Eceabat Kaymakamı      Yaşar Karadeniz'le tanışır. Kalede çekim izni ister. Kaymakamın verdiği      kaleyle ilgili bir restorasyon ihalesi olacağı bilgisi ve davetiyle bir      hafta sonra Eceabat'ta gerçekleştirilen bu ihaleye tanık olur. Nik İnşaat      isimli bir firma, Kilitbahir Kalesi ve Namazgâh Tabyaları'nın restorasyonuna      talip olmuştur. Restorasyon sunumlarında kalede kazı yapılacağını öğrenen      Soylu çok şaşırır. Tarihî kalenin iç kulesinin neden kazılmak istendiğine      bir türlü anlam veremez ve oracıkta itiraz eder: "Vali, ihaleye katılan      şirket yetkilileri ve gazeteciler vardı. Bir anda bütün kameralar bana      döndü. Ben de Piri Reis'in haritasını bu kalede çizdiğini, kitabını burada      yazdığını anlattım. Müsveddeleri, hatta hazinelerinin kalenin altındaki      mahzenlerde ve odalarda gizli olduğunu söyledim. Onlar kalenin iç kulesi      altına 3 boyutlu müze yapacaklarmış. Kalenin kazılmasının mantıksız      olduğunu, yapılacaksa bunun polis ve jandarmanın denetimi altında      gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledim. Sonra oradan zorla çıkarıldım.      Kimilerine göre meczup durumuna düşürülmüştüm..."
     
     KİLİTBAHİR NEDEN KAZILMAK İSTENDİ?
     
     O günden sonra Soylu'nun merakı bir kat daha artar. Kitab-ı Bahriye ve Piri      Reis haritasını tekrar gözden geçirir. Bölgede yaptığı araştırmaları bilim      adamları ve devletin üst düzey yöneticileriyle paylaşır. Restorasyon      hikâyesi hiç de göründüğü kadar masum değildir. Üstelik Kaptan-ı Derya,      Kanuni Sultan Süleyman'a takdim ettiği Kitab-ı Bahriye'sinin 4. cildinin      1783'üncü sayfasında hazinelerinden de söz etmektedir: "Denizin bütün durumu      açık olmuş/ Hiçbir yeri kalbinde gizli kalmamış/ Dileğim tamamını      açıklayasın/ Onunla kıyamete kadar anılasın/ Düzenle bu kitabı güzelce tam/      Bulsun çok yarar kim olsa okuyan/ Ve hem bu kitap çok gerektir/ Hazinelerin      de bulunması gerekir."
     
     SON SEFERİNDE ÜÇ GEMİ HAZİNESİ VARDI
     
            Soylu, yazılı delillerle sınırlı kalmaz. Tekrar kalenin yolunu tutar.      Kitabında bile yazmadığı sırrını Aksiyon'a anlatan Soylu, hazine ve şahsî      eşyaların bulunduğuna inandığı Kilitbahir Kalesi iç kule etrafı ve içinde      bir pusulayla bazı denemeler yapar. Pusula iç kule mevkiine yaklaştığında      ibrenin ve mıknatısın dengesi ortadan kalkmaktadır. Pusula ibreleri ancak      altlarında ya da yakınlarında yoğun metal bulunduğu hallerde devre dışı      kalmaktadır. Tabii bu da delil olarak yetmez. İlgili şirketin internet      kayıtlarından daha çok uzaydan görüntüleme, maden arama konularında uzman      olması soru işaretlerini artırır. Çünkü Avustralya devlet nişanı alan      şirketin ana ihtisas alanı uydu görüntüleme sistemleri ve maden aramadır.
     
     Peki, gerçekten Piri Reis'in hazineleri var mıydı? Tarihî kayıtlar Piri      Reis'in 1553 Hürmüz Seferi dönüşünden yaklaşık bir yıl sonra Mısır'da      (iftira ve haksızlıkla) kellesinin uçurulduğunu yazıyor. Barbaros Hayrettin      Paşa Akdeniz Kaptan-ı Deryası iken Piri Reis de Hint Kaptan-ı Deryası olarak      görevlendirilir. Tabii Hint Kaptan-ı Deryası’nın son seferinde üç gemi      ganimetinin bulunduğu da kayıt altında. Soylu'nun iddiasına göre Piri Reis      idamından önceki bir yıllık süreçte hazinelerini de adeta 'ofis' olarak      kullandığı Kilitbahir'e getirdi. Üstelik o, amcası Kemal Reis'le birlikte      denizlere açıldığı ilk günden beri ganimet ve hazinelerle birlikte      büyümüştü. Osmanlı Devleti'nin donanma komutanlığına davet aldığında,      'ganimetlerin kendisine, toprak ve vilayet yönetimlerinin Devlet-i Aliye'ye      bağlanacağı' meyanında anlaşma yaptığı da biliniyordu. Soylu'nun ifadesiyle      Piri Reis'in sırları da, hazineleri de Çanakkale'de saklı: "Bahriye kitabı      orijinali 2 bin sayfa ve 4 ciltten oluşuyor. Hem dünya haritası, hem de      kitabın yazımı Piri Reis'in bu iki kalede uzun süre kalmasını      gerektirmiştir. Araç gereç, gözlem odası, eşya ve eserleri hep bu      merkezdeydi. Burası 
 
Piri Reis'in kara kutusuydu. Büyük servetlere sahip      Kaptan-ı Derya'nın miras bırakacağı vârisi de yoktu."
     
     HARİTADA SAHTEKÂRLIK MI YAPILDI?
     
          
 
         Bütün bunları delil olarak gösteren Soylu'nun bir de uyarısı var: "Kilitbahir      gibi önemli bir yerde yapılan restorasyon bu yüzden başı boş bırakılamaz.      Denetim altında yapılmalı, hazineler, harita ve kitap müsveddeleri      bulunmalı. İkinci bir Truva hazineleri olayı yaşanmamalı." Araştırma ve      iddialarını Kültür ve Turizm Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Harita      Genel Komutanlığı, Türk Tarih Kurumu, Çanakkale Valiliği ve Eceabat      Kaymakamlığı ile de paylaşmış. Kültür Bakanlığı iddialar üzerine bir yazıyla      Çanakkale Valiliği'ni uyarmış.
     
     Eceabat'taki yetkililerin verdiği bilgiye göre, restorasyonun kaleyle ilgili      olan kısmı bitti. Ancak Namazgâh tabyalarındaki çalışmalar sürüyor. Bu      bölgede şarapnel, mermi, top gibi harp malzemeleri bulunmuş. Ancak bunlar      bugüne kadar kamuoyuna gösterilmedi. Çanakkale İl Turizm Müdürlüğü      yetkilileri Kilitbahir Kalesi'ndeki restorasyonun geçen sene başladığını,      ancak ödenek yetersizliği nedeniyle istenen seviyeye gelmeden bitirildiğini      söylüyor. Kazı yapılıp yapılmadığı, hazine iddiaları ise "gülünüp geçilecek      kadar komik" bulunuyor. Nik İnşaat'ın bölgedeki restorasyonla ilgili sadece      proje çizimi yaptığını belirten bir yetkili, Delta İnşaat ile yapılan      restorasyon ve tabya onarım-arama işlerinin sürdüğünü ifade ediyor.
     
     Hazinelerinin yanında tartışmaları süren konulardan biri de Piri Reis'in      haritası. Amerika'nın kaşifi olarak bilinen Kristof Kolomb ile seyyah      Toscanalli'nin haritalarının Piri Reis Haritası'yla aynı devirlerde yapılmış      olması yıllardır gündemde. Batılı bilim çevreleri ile bir kısım Türk      aydınları Piri Reis'i 'hırsız ve sahtekâr' noktasına getirecek derecede      iftiraya varan yorumlar yapmıştı. Araştırmalarında delil olarak Piri Reis'in      eserlerini temel alan genç araştırmacı Metin Soylu, ünlü Hattat Fuat      Başar'ın bilirkişi raporuyla bir başka tarihî gerçeğe daha ışık tutuyor.      Başar'ın, Metin Soylu'nun talebiyle Piri Reis Haritası ve Kitab-ı Bahriye      üstünde yaptığı incelemeler bu tartışmalara yeni bir boyut kattı. Başar,      öncelikle denizcilik kitabı ile haritadaki yazıların aynı elden 'Talik      Kırması' şeklinde yazıldığını tespit etti. Eserler aynı kalemden çıkmıştı.      Ancak çok önemli bir ayrıntı tarihin tozlu rafları arasında bugüne kadar      gizli kalmıştı. O da haritaya ün veren Amerika kıtasının yanı başındaydı.
     
     Haritanın Güney Amerika'yı gösteren kısmından başlayan metinlerde kullanılan      Osmanlıca yazı karakteri ile haritanın diğer kısımları ve denizcilik      kitabındaki yazılar uyumlu değildi. Haritanın solundaki bir bölüm güzel yazı      üstatlarının 'Nesih Kırması' adını verdikleri hatla yazılmıştı. Yani      haritaya ikinci bir el değmiş, tahrifat yapılmış ya da yazılar sonradan      eklenmişti. Fuat Başar bilirkişi raporuna bu tespitlerini aynen yansıtır: "Kitab-ı      Bahriye adlı eserin sayfaları ve ciltleri arasında çapraz kıyaslamalar      yaptım. Tüm Osmanlıca yazılar aynı kalemden çıkmıştır. Ve yazılar Talik      Kırması'dır. Yine Piri Reis'in 1513 tarihli haritasındaki yazılar da Talik      Kırması'dır. Her iki eser de aynı kalemden çıkmıştır. Ancak haritada Güney      Amerika hattı üstündeki bir kısım yazılar Nesih Kırması'dır. Harflerin      uzantı ve çıkıntıları bile farklıdır. Bir hattatın anlayabileceği bu fark      haritanın tahrif edildiğine ya da haritaya ekleme yapıldığına işarettir."     
     
     Peki, neden haritanın sol tarafındaki yazılar farklıdır? Yazıların içeriği      nedir? Hattat Başar ve Soylu'yu şaşırtan da burası olur. Çünkü farklı      üslupla yazılan kısım, Avrupa denizcilerini öne çıkaran, Kristof Kolomb'u      anlatan övgü ifadeleriyle dolu. Topkapı'daki orijinal harita üstünde de      inceleme yapmak istediğini söyleyen Fuat Başar, ekleme olduğunu söylediği      yazının bir telaş havasında kaleme alındığına dikkat çekiyor.
     
     Başar, Kitab-ı Bahriye'nin içeriğindeki 'hazine' meselesiyle ilgili de      ilginç değerlendirmeler yapıyor: "Hazine konusunda iki ihtimal var. Bir      kitapta deniz ve harita ilmine atıf yapılmış. Hazineden kasıt ilim olabilir.      İkincisi ise mecaz sanatıyla gerçekten kendi hazinesini anlatmış olabilir.      Her iki ihtimal de var. Üslubun rahatlığı ve dil bunu veriyor. Ganimet ve      taltiflerle dolu bir ömürden sonra mirası olmayan hazine ve birikimlerin bir      adresi de Kilitbahir olabilir."
     
     Başar'ın Ocak 2006'da yaptığı bu tespitler Soylu'ya yeni bir kapı daha açar.      Harita üstündeki yazı farklarını ortaya çıkarmak için Kitab-ı Bahriye'yi      kriminal incelemeye sokmaya karar verir. Emniyet Genel Müdürü Gökhan      Aydıner'in izni ile İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı'nda yapılan      incelemeler istenen sonucu vermez. Çünkü grafolojik incelemelerin belgenin      aslı üzerinden yapılması gerekmektedir. Ekspertiz raporunda da Piri Reis      haritasının Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki orijinali üzerinden tetkik yapılması      halinde tahrifat ya da farkların ortaya konabileceği belirtilir. Soylu, aynı      talebi Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Komutanlığı'na da iletir.      Eserlerin orijinali üstünden, Osmanlıca bilen hattat personelce yapılması      gerektiği belirtilen cevabî yazıda, Harita Genel Komutanlığı kadrosunda 'bu      vasıfta uzman personel' olmadığı için çalışmanın yapılamayacağı iletilir.
     
     Haritadaki değişiklik ve tahrifatla ilgili Hattat Başar ve Soylu'nun iki      tahmini var. Biri haritanın 1929'da ortaya çıkarılmasında Alman Prof.      Kahle'nin de katıldığı Cumhuriyet dönemi ilk incelemeleri sırasında      değişiklik-ekleme yapılmış olabilir. Diğer ihtimale göre ise Kanuni Sultan      Süleyman devrinde Hürrem Sultan'ın da dâhil olduğu, haritanın ilk hediye      edildiği dönemde bu değişiklikler yapılmıştır.
     
     Bütün bu iddialar tartışmalara konu Çanakkale ve Eceabat'ta da yankı      buluyor. Çanakkale Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Ahmet Kaşıkçı, kalenin      eklenti ve çevresinde kazı yapıldığını ancak hazine arandığı yorumlarının      çok iddialı olduğunu söylüyor. Piri Reis'in haritasını Kilitbahir'de çizmesi      nedeniyle bulunabilecek müsvedde ve kişisel eşyaların ise, daha önce      salname, ruzname ve Sicil-i Osmaniyelerin naklinin yapıldığı dönemde Konya      ya da İstanbul'a götürülmüş olabileceğine dikkat çekiyor.
     
     Piri Reis Denizcilik ve Deniz Kaynaklarını Araştırma Geliştirme ve Eğitim      Vakfı Başkanı Prof. Dr. Erol Dizdar ise, araştırmaların objektif olması için      hem harita hem denizcilik kitabı üstünde hassas bir çalışma yapılmasını      öneriyor. Topkapı Müzesi'ndeki harita üzerinde inceleme yapılmadan      değişiklik ya da müdahale yapıldığının tespit edilemeyeceğini vurguluyor.
     
     TURGUT ÖZAL, HARİTA VE KİTAB-I BAHRİYE'Yİ
     AMERİKAN BAŞKANI BUSH'A HEDİYE ETMİŞ
     
     Mayıs ayı içinde doğum yeri Gelibolu'da kendi adını taşıyan bir ulusal      konferans düzenlenecek olan Piri Reis'in haritası ve Kitab-ı Bahriye isimli      denizcilik kitabı aslında bundan 18 yıl önce merhum Cumhurbaşkanı Turgut      Özal tarafından da dikkatle incelenmiş. Sonra Osmanlıca-Türkçe-İngilizce      çeviri yapabilecek bir isim olduğu için Dr. Vahit Çabuk'a Kitab-ı      Bahriye'nin çevrilip yeniden basılması talimatı (1987-88) vermiş. Denizcilik      kitabını önce Osmanlıca okunuşu, sonra Türkçe anlamı ve İngilizce'siyle      birlikte tamamlayan Çabuk'un ortaya çıkardığı eser, haritayla birlikte ABD      eski Başkanı baba George Bush'a Özal tarafından hediye edilmiş. Dönemin      diplomatlarının tabiriyle Özal, ABD'ye 'Bizim kıta demeye' getirmiş.
     
     Özal'ın tavrı aslında bugünün siyasetçileri ve araştırmacılarına da ışık      tutuyor. Bir taraftan tartışmalar sürse de, Piri Reis'in haritasının gerçek      bir hazine olduğu apaçık ortada.
     
     PİRİ REİS KİMDİR?
     
     Asıl adı Muhiddin Piri'dir. Karamanlı Hacı Ali Mehmed'in oğlu Osmanlı'nın      nam salmış denizcilerinden Kemal Reis'in yeğeniydi. Kaptan-ı Deryalık yapan,      Kitab-ı Bahriye'sinde Ege ve Akdeniz'e ilişkin eşsiz bilgiler veren Piri      Reis, 80'li yaşlarında Hürmüz Adası halkının malını yağmaya sebebiyet vermek      ve askerlerini Basra'da bırakmak suçlamasıyla Mısır'da idama mahkum edildi.      Çizdiği kusursuz Amerika haritası yıllardır tartışılıyor.
     
     PİRİ REİS HARİTASI'NIN DÜNYAYA SUNDUĞU YENİLİKLER
     
     Harita adeta mucizelerle dolu. 1800'lerde keşfedilen Antarktika kıtası      1513'te zirveleri ve sıradağları bile şaşılmayacak şekilde çizilmiştir.
     
     Arjantin'le başlayan Güney Amerika kıtasının Antarktika'nın bir uzantısı      olduğu ortaya konulmuştur.
     
     Arjantin uzaydan bakıldığında 47 derece sağa kıvrık gözükür. Piri Reis bugün      bile haritalarda dik olarak (yanlış) çizilen Arjantin'i bu açıyla birebir      çizmiştir.
     
     Cebelitarık Boğazı adeta uzaydan görülür gibi verilmiştir.
     
     Harita 22,.5 derece eğim verilerek çizilmiştir. Dünyanın jeoid (sonsuzgen)      ya da geoid (yuvarlak) olmadığını 16 parçalı haritasıyla ispatlamıştır.      NASA'nın yayınladığı son dünya fotoğrafları da yerkürenin 16 genliğine atıf      yapmıştır.
     
     Atlas Okyanusu'ndaki adaların çoğu isabetle doğru şekilde çizilmiş, yıldız      koordinatları işlenmiştir.
     
     Okyanus rüzgârları bugünkü ana hava akımlarıyla örtüşür şekilde haritaya      işlenmiştir. Rüzgâr alınan yönler bile gemi maketleriyle      şekillendirilmiştir.
     
     İlk kez haritada hayvan, bitki figürleri ku
 
llanılmış. O coğrafyaların      özellikleri belirtilmiştir. Soylu, bu figürlerin Süleyman Peygamberin      işaretçileri olduğuna inanıyor.
 
 
 
 
 
   
bugün 52 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol